Rüyadaerkek bebeğin altını değiştirmek, aydınlanmayı, manevi gelişmeyi temsil eder. Başarı, tanıma isteğinizi ortaya koyuyor. Bu nedenle, hiçbir inancınıza dininizin hedeflerinize daha yakın olmanız için tek çözüm olmadığı kanaatinize inanıyor. Belki kendinize, yeteneklerinize inanmak da aynı derecede önemlidir.
Rüyada bebeğin altını temizlemek, bir arkadaşınız veya akrabanızın hatasını temizleyecek ve ona büyük bir iyilik yaparak onu rahatlatacaksınız demektir. Rüyada küçük olduğu halde konuşan bebek görmek, hayatla ilgili bakış açınızın gelişip kendiniz için daha doğru adımlar atma gücünü kendinizde hissedeceğinizi
Rüyada yeni doğmuş bebek görmek genel anlamda “yeni bir haber almak” biçiminde yorumlanmaktadır. Bu yeni haber, görülen bebeğin niteliğine göre müjde olarak yorumlanabileceği gibi kötü bir olayın belirtisi de sayılabilir. Eğer rüyada görülen bebek güzel ve temizse bu durum rüya sahibinin yaşamında olumlu şeylerin
Rüyadabebeğin altını ıslattığını görmek yeni bir ev alınacağına, çok istenen bir mevkiye terfi alınacağına, maddi açıdan iyi geçecek bir döneme girileceğine, borçlarının da kapanacağına, hediyeyi kabul etmeyip reddederse sevdiği biri tarafından kötü bir söze maruz kalacağına, hayal kırıklığı yaşayacağına, umutlarını yitireceğine, kırgınlıkların
Rüyadabebeğin altını ıslattığını görmek ona en büyük darbeyi vuracaklarına ve rüya sahibinin de uzun süre bu nedenle belini doğrulatamayacağına, başına gelebilecek bütün kötü ve zarar verici olaylardan kendisini koruyacağına, rahatsızlık verici olaylardan uzak duracağına ve başına bela olabilecek şeylerden
Rüyadabaşka birinin altını temizlemek ticarette daha fazla kar elde edeceği alanlara yöneleceğine, farklı iş kollarına ulaşacağına, bunun kendisine sadece gurur vermeyeceğine işaret eder. Rüyada büyük birinin altını ıslattığını görmek çeşitli tartışmalar yaşanacağına, maddi ve manevi açıdan çok büyük
hsbjYk9. Halvetiyiz biz erenler Nişansızlık nişanımız Soyumuz İbrâhim soyu Muhammed pirimiz bizim Ey aşıklar ey garipler Bu diyar hangi diyar Kerbeladir gam yüklüdür Kan gölüdür bu diyar Cemal yolu bulunur Allahı zikretmekle Resulullah bilinir Daim tevhit etmekle Aşık olan söz eylemez Aslına yalan söylemez Söz veripte geri dönmez Muhammede bak ibret al Söyledin özünde ara kendini Özünde gizlidir senin Muhammed Sözünde anlattın bize tevhidi Özünde gizlidir senin Muhammed Açılınca güller dalda Bülbüller ötüyor onda Hasan Hüseyinim gonca Kokulmuyor Muhammedsiz Cemalini seyredince Resulullah kim bilince Ehlibeyit söylenince Yanıyorum cemaline Güzel aşık cevrimizi Çekemezsin demedim mi Bu bir rıza lokmasıdır Yiyemezsin demedim mi Gel aşıklar gel arifler Gel Muhammedi bulalım Ey dost yolunda sadıklar Gel Muhammedi bulalım Previous Next Rüyada Bebeğin Altını Islattığını Görmek Rüyada bebeğin altını ıslattığını görmek tabiri Rüyada bebeğin altını ıslattığını görmek çok zengin olmasa dahi kimseye el açmadan ömrünü tamamlayabileceğine, sorunlarından kurtulacağına, çok sıkıntılar çektikten ve büyük üzüntüler yaşadıktan sonra işlerini toparlayacağına, mutlu ve huzurlu bir hayata sahip olacağına, işinde verimsiz olacağına, üzüntülerinin ve sıkıntılarının en kısa sürede sona ereceğine ve her zaman mutlu bir kişi olacağına, sürekli hastalıklar ile boğuşmak zorunda kalacağına, tabir edilir. Ayrıca rüyada bebeğin altını ıslattığını görmek işlerin yakın zamanda bozulacağına, verilen bir sözlerin yaşanan bazı aksiliklerden ötürü bir türlü tutulamayacağına, bir sebeple aile huzurunun bozulacağına, aile içinde sürekli tartışmaların ve kavgaların baş göstereceğine, iş hayatında çok büyük ve hayırlı çalışmalar yapacağına, insanlara zarar verecek davranışlarda bulunmanıza, yorumlanır. kariyerinde adım adım ilerlediğine ve çok büyük başarılar kazanıp zengin olacağına tabir edilir. bu sayede hanesine güneş doğacağına delalet eder. eşler arasında bir soğukluk olacağına alamet eder. yakın bir zaman içinde karşısına çıkacak hayırlı bir kısmet ile dünyaevine gireceğine yorulur. Dini olarak Rüyada bebeğin altını ıslattığını görmek tabiri Dini olarak rüyada bebeğin altını ıslattığını görmek kalp kırıklığı olacağına, neşesini ve ağız tadını kaçıracağına, aile hayatındaki tartışmaların bu insanlar sayesinde biteceğine, kazanılacak başarılar sayesinde üst yönetimin dikkatinin çekileceğine, işle ilgili büyük bir gelişme yaşanacağına, atılan her adımla sıkıntılardan biraz daha uzaklaşılacağına, manevi açıdan kendisini daha güçlü ve daha azimli hissedeceğine ve iş yerinde bir aile ortamı kuracağına, yakın bir zamanda etrafındaki insanlar ile arasının açılacağına ve gereksiz yere üzüleceğine, bol kazanç elde edileceğine, eline haram para geçeceğine, delalet eder. Psikolojik olarak Rüyada bebeğin altını ıslattığını görmek yorumu Psikolojik olarak rüyada bebeğin altını ıslattığını görmek daima zinde ve genç kalacağına, attığı bu adım sayesinde işlerinin birçok insanın dikkatini çekeceğine, büyük başarıların göğüsleneceğine, kendisini hiç beklemediği iş teklifleri ile sarılmış bulacağına, üzüntü veren bir durumun ortadan kaldırılacağına, aile hayatının hiç olmadığı kadar güzel olacağına, işlerinin yolunda gideceğine, rahat nefes alınacak bir döneme girileceğine, işaret KONULARDA RÜYA TABİRLERİ ESERLERİMİZ SON EKLENENLER GÜNÜN AYETİ Ey iman edenler! Sabrederek ve namaz kılarak Allah’tan yardım dileyin. Şüphe yok ki, Allah sabredenlerle beraberdir.BAKARA- 153 ÖZLÜ SÖZLER Ezeli ervahta nur-u Muhammedi ile beraber olmaya halvetilik denir. Adem "ben hata yaptım beni bağışla " dedi, İblis ise" beni sen azdırdın" dedi ya sen!... sen ne diyorsun? Edep, söz dinlemek ve gönle sahip olmaktır. Güzelliğin zekatı iffet ve edeptir. Hz. Ali Zeynel Abidin oğlu Muhammed Bakır'a "Ey oğul, fasıklarla cimrilerle yalancılarla sıla-i rahimi terk edenlerle arkadaşlık etme." diye buyurmuştur. Kemalatın bir ölçüsü de halden şikayet etmemektir. En güzel keramet gönlü masivadan arındırmaktır. Alem-i Berzah insanın kendisidir. Zahir ve batının karşılığı aşk-ı sübhandır. Mutaşabih ayetler ledünidir. Ölüm ve cehennem korkusu Hak'ka dost olmayanlar içindir. Şartlanmalardan ve önyargılardan arınmadan kimse masum olamaz. Uzlaşmak için bahane arayan düşman zıtlaşmak için bahane arayan dosttan daha iyidir. Baki hakikatler fani merkezli inşa edilemez. Her zorluğun çözümü sevgidir. Allah var gayrı yok sevgi var dert yok. Allah de ötesini bırak. Sorunları erteleyen ve örten değil çözüm üretip sorunları çözen olmalıyız. Kişinin irfanı kemalatı nispetinde şeytanı da nefsinin şiddetinde olur. Kötü huylardan kurtulmanın en keskin yolu ilahi aşka yanmaktır. Mücevherden sarraf olan anlar, başkası bilemez. Ne fark eder kör için elmas da bir, cam da bir. Eğer sana bakan kör ise sakın sen kendini cam sanma.Mevlana Kendini oldum ve doğru zannedenler kendileri gibi düşünmeyenlerden rahatsız olurlar. Eflatun'a dediler ki "Ne kadar çok çalışıyorsun". O da dedi ki "hayır ben sevdiğim işi yapıyorum" Allah kuluna sevdirdiği her işi kuluna kolaylaştırır. Kurtuluş hidayete tabi olanlar içindir. Selam olsun hidayete tabi olanlara. Tevhid-i Ef-al meratibi ihvanın kendi gerçeğine seyir haritasıdır. Kişi ilk önce kendisinin arifi olacak ki Rabbinin arifi olabilsin. İnanmak başka şey, teslim ve tabii olmak başka şeydir. Kalıcı dostluklar edinin. İhvan gibi yaşa, gerisine karışma. Mutlu insan başkalarının mutluluğu için yaşayandır. İslam dini istişare esaslıdır. Allah için affet, Allah için paylaş. İhvanlığını işine göre değil, işini ihvanlığına göre ayarlayacaksın. Kul, iradesini Allah’a teslim edendir. Hakk'ı hatırladığımız unuttuğumuzdan fazla olsun. "Olacağım" diyene engel yok, "olmayacağım" diyene bahane çok. Ben merkezli değil, biz merkezli olun. Dervişçe yaşamak, tevhitçe yaşamaktır. Yaptığınızı azimle yapın, hırs ile yapmayın. Kullukta devamlılık esastır. Önce emin insan olmalıyız. Derviş, halinden belli olmalıdır. Beşeriyet kemalâtın hammaddesidir. Mükemmeliyet istikamette daim olmaktır. İnsanın cismi arza, ruhaniyeti semaya mensuptur. Yaradılış farziyetimiz hakkı bilmektir. Hakk'ı tanımanın ön şartı Resulûllah’ı tanımaktır. İnsanın sırrında Allah’ın sonsuzluğu vardır. Kulluğa bahane yok değer üreteceksiniz. Şikayet, Mevla’ya hürmetsizliktir. Kulluk adına yapmadıklarımıza hiçbir bahane geçerli olmayacak. Bu âleme kavga için gelmedik. Telkin öncelikle bizim nefsimize olmalıdır. İnsan, Allah’ın sırrı Allah da insanın sırrıdır. Varlığımızın sebebi zuhuru, Cenab-ı Resulûllah’tır. Kullukta teslimiyet “Rağmen” olmalıdır. Kazası olmayan tek şey hayatımızdır. Sevgi dışındaki bütün hallerde zorluk vardır. Nefsinde mevsimi hazan olanın, gönül mevsimi bahar, Ahireti bayram olur. Hayat yaşamak, yaşamaksa sevmektir. En güzel keramet istikamet üzere olmaktır. Kişinin Rabbini tanıması için kendini tanıması lazım. Hakk’ı ancak Mirat-ı Muhammet’ten görebiliriz. İnsanı Hakk’ta sonsuzlaştıran ve yaşatan, sevgidir. Sevgi bütün yaratılanların varoluş mayasıdır. Sevgisiz olan her mekân ve mahâl mundardır. Sevgi Allah için yanmak ve olmaktır. Allah’ın ve Resulullah’ın sevgisi ile yanmayan gönül hamdır, ahlâttır. Hakikat ehlinin sermayesi aşk-ı sübhandır. Talepte kararlılık, kararlılıkta da sabır esastır. Sabır, sadrın genişliği kadardır. Sadır genişliği ise; kabulümüz, sevgimiz kadardır. Kamil insan demek;Bütün duygularda,düşüncede ruhta olgunlaşmış insan demektir., Dervişân, Mürşidinin eşiğinde sadık olduğu sürece, farkında olsa da olmasa da tekamül halindedir. Kim ki Allah’ı ciddiye almaz ise; Allah o kimseyi ciddiye almaz. Hakkı görmeyen gözler amadır. Gayret olmadan kişinin ulaşacağı hiçbir âliyet olamaz. Kendi gerçeğimize yol bulmak için arz üzerinde var olan bütün mevcudiyetten istifade edeceğiz. Bu fırsat âleminin bir tekrarı daha yoktur. Hiçbir oluşum kendi halinde, kendi başına müstakil değildir. İhvan isek bir iddianın sahibiyiz demektir. İhvanın kemâlâtı, olgunluğu, karşılaşmış olduğu olumsuz tecellilere verdiği tepkilerle ölçülür. Kişi muhatabı ve müdahili olmadığı hiçbir meselenin şahidi olamaz. Herkes kazanımlarını kayıplarını tespit etsin ki şuurlu bir hayat yaşayabilsin. Birebir uyarılar insanı daha çok uyandırır. Bütün canlılara dostça yakın olmalıyız. Tekâmül için her anı yeniden yaşamak , her anın yeniden talibi olmak zorundayız. Gayret etmeyen kişiden Kâmil insan olmaz. Ehl-i talip bu Kâinatın özelidir, özetidir. Kul, hizmeti kadardır. Kul, sevgisi kadardır, Kul hoş görebildiği kadardır. Kul feragat edebildiği kadardır. Kul paylaşabildiği kadardır. Ehl-i ihvan’ın sevgisi Rabbi’nin sevgisi, meşguliyeti Rabbi’nin meşguliyeti olmalıdır. Her an Rabbi ile meşgul olanın, muhatabı Rabbi olur. Güzel bakmalı, güzel konuşmalı, güzel dinlemeliyiz. Hayırları geciktirdiğimiz zaman şerre dönüşür. Şerleri geciktirdiğimiz zaman hayra dönüşür. İhvanın irşad olmasının ön şartı teslimiyattır. İlmen yâkinlik; bilmek ve kabul etmektir. İhvan telkin edileni yaşadıktan sonra Hakkel yâkina ulaşır. Kul, Rabbini ne kadar ciddiye alırsa, Rabbi’de onu o kadar ciddiye alır. Rahman’ın sevgilisi olmak gönlü cenab-ı Resulullah’a yönetmek ve tabi olmakla orantılıdır. İhvan, kendi özünde kâmil duruşa ulaşırsa, onda bir değil de nice esmanın açılımı, nice sıfatın inkişaf ve izhariyeti yaşanacaktır. Dünkü gibi konuşan, dünkü gibi anlayan, dünkü gibi yaşayanın anı ve akibeti hüsrandır. Ehli gönül olan, ,Resulullah’a ve Ehli Beyt’egönül veren Ehl-i İhvan’ın seyr-i sülüğü nefis merkezli akıl ile değil gönül merkezli akıl iledir. İhvan, hayırda ve şerde damlayı derya mesafesinde görecek kadar Rabbini önemseyen olmalıdır. Hakka vuslat, ancak aşk- sübhân ile olur. Aşığın, sevgisinin sancısıyla uykularının kaçması lazım ki, orada aşktan söz edilebilsin. Hayatla zıtlaşan değil hayatla uzlaşan olmalıyız. Eğer kişi yarışacaksa hayırda yarışsın selâmda, yarışsın, paylaşmada hoş görüde affetmede yarışsın. Kişi tercihinin neticesini yaşar. İnsan, sevebildiği kadar, değer üretebildiği kadar insandır. İhvan, arif olmalı ve gönlünü bütün olumsuzluklardan arındırmalıdır. Herkes yaptıklarının neticesini yaşayacak. Biz kulluğumuzu her gün yeniden yenilemeliyiz. Üstünlük ancak takva ile sevgi iledir. Allah hiçbir zaman abes ile iştigal etmez. Her işte bizim için hikmet ve hayır vardır. Ehl-i ihvan hiçbir zaman olumsuzluk adına hesap yapmamalıdır. Herkesin şeytanı, Cebrail’i, Mikail’i, İsrafil’i ve Azrail’i kendisiyle beraberdir. Ehl-i ihvan demek arif olan, Hakk'a eren demektir. Sevginin tezahürü ibadettir. Eğer inanıyor, iman ediyor, seviyorsanız, yap denileni yapacak ve aksatmayacaksınız. Sevenin ne gecesi ne gündüzü ne yorgunluğu ne bahanesi ne de mazereti olur. Karşılaştığımız zorlukların tamamı tekâmül için ikrarımızı ispat içindir. Bu âlem teşbih, tespit, tenzih, takdis ve şahadet âlemidir. İnsanın Hak katında kadri, kıymeti sevgisi kadardır. İnsan, yaşadığı zorluklar aşabildiği engeller kadar insandır. Hiç zorluk, acı çekmeden, uğraş ve çaba sarf etmeden kimsenin başarıya ulaştığı görülmemiştir. Hepimiz Allah’ın Resulûllah’ın ve Ehlibeyt’in aşkından muhabbetinden istifade edip Hakk’ta bakileşebilecek yetilere sahibiz. İnsan, asliyeti kendisine unutturulmuş varlıktır. Müsemmâ ehli olan için, isimler değişşe de asliyet değişmez. Hiçbir güzelliği kendimize mal etmeden, bütün güzellikleri Rabbimizden bilmeliyiz. Herkesin imtihanı iddiası kadar olur. Yani iddiası büyük olanın, imtihanı da büyük olur. Kâinat, insan için, insana hizmet için halk edilmiştir. Hayatın tamamı, kulluğun ve dostluğun talimidir. Kişi bilgisinde değil yaşantısında kâmil insan olur. Bizim yaşadıklarımız; tercihlerimizin, taleplerimizin ve dualarımızın neticesidir. Mezheplerin farklı olması, dünya iklimlerinin, ırkların ve kültürlerin farklı olmasındandır. İrfan mekteplerinin temelde aynı, detaylarda farklı farklı olması insanların, meşreplerinin farklı farklı olmasındandır. Kimi takva ile kimi zikrullah ile, kimi hizmet ile, kimi de ibadet ile Hak rızasına ulaşmak ve kâmil insan olmak arzusundadır. Din adına zıtlaşmalar, taraflaşmalar ve tefrikalar çıkarmak Rahman’ın ve Kuran’ın reddettiği duruşlardır. Elin eksiğiyle uğraşan, kendi eksiğini hiçbir zaman göremez. Biz bu âleme eksik tespit zabıtalığına gönderilmedik. Âşık; mâşûkunu hususiyetle geceleyin, en çok yalnızlık halindeyken düşünür. Geceleri ve seher vakti çok özeldir. Dostluğun ilk şartı sevmektir. Fakat çıkarsız beklentisiz sevmektir. Dost olmak, dostun her türlü yüküne katlanmaktır. Bizim için yaşamak bir gündür, o da bugündür. Kulluk adına yapmamız gereken ne varsa sabırla ve ihlâsla yapmalıyız. Hak katında gıdalanmanın birinci esası, âdab-ı Muhammediye ve hakıkati Mahmudiye ile kıyam durmaktır. Biz eyvallah tacını, sensin’ tacını başımızdan, hiçlik hırkasını da eğnimizden hiçbir zaman çıkartmayacağız. Bir damlanın hiçliğe ulaşması, onun deryaya düşmesiyle olur. Bize ulaşan her tecellinin, Mevlâ'dan olduğunun bilincinde olalım ve rıza gösterelim. Sakın tecellilerden kahreden, kederlenen olmayalım. Tecellilerden şikayetçi olmak, kulun Rabbine olan saygısızlığıdır. İhvan, hangi tecelli içinde olursa olsun, mutlaka güzel düşünmeli ve güzel değerlendirmelidir. Edep ve âdap dışında nefes almayalım. Biz, Cenâb-ı Resûlullah’ın vitrini olmalıyız. Bütün nimetler ve âliyetler, gayret ve hizmet iledir. Biz hangi hali yaşıyorsak bizim için hayırdır ve hikmetlidir. Hikmete tabi olanlar hikmet ehli olurlar. "Senin için Ya Rabbi" zevkiyle hayatı yaşayalım. Huzur, ancak tevhid ile aşk ile sevgi ile Allah’a ve Resûlun’e yönelmek iledir. Güzel ahlâk ve sevgi insanlığın omurgasıdır. Her gününü son gün, her namazını son namaz, her muhabbetini son muhabbet gibi kabul eden kişinin yaşantısı Ehl-i ihvanca olur. Büyük laf etmemeye sahibi olalım. Ehl-i Beyt olmak, hem nesebi hem de mezhebidir. Ehl-i Beyt, Kur’an’ın ete kemiğe bürünmüş halidir. Yaptığımız her şey kulluğumuzu ispat edercesine olmalıdır. Halkı memnun etmek için Hakk'ı incitmeyelim. Kemalat, hissedilen ilk nefesten son nefese kadar sadece Allah ve Resûl’u için say ve gayret etmektir. Tevhid-i Ef-al hakikatin zübdesi, tevhidin nüvesidir. Kullukta edebi olmayanın Hak’ta izzet bulması mümkün olamaz. Hikmetleri seyretmenin tek şartı, tecellilere karşı sabırlı olmaktır. Kişi yaşamış olduğu imtihanları aşabildiği kadar tekâmül etmiş olur. Aslında bize zor gelen tecelliler, bizim için ikramdır. Kulluğun esasında yap denileni yapıp sonucuna da razı olmak vardır. Bütün kâinat, kişinin kendi hakikatine misaldir. Öncelediğimiz Allah ve Resûl’u olmalı. Ertelediğimiz ise nefsimizin arzu ve istekleri olmalıdır.. Dervişi tekâmül ettirecek olan iştiyakı, kendine olan telkini, ve gayretindeki kararlılığıdır. Her günü yaşamak, her günü diğer günden farklı bir alana taşımak için biz bugünün talebesiyiz. Hatasını kabul edip hatasından dönen kul hayırlı kuldur. Hedefi olmayanın istikameti de olmaz. İhvan ne dünle ne de yarınla zaman kaybedecek sadece anını ve gününü değerlendirecek. İhvanlık, halde örnek olmaktır. Aile yaşantımızla, tecellilere olan tepkilerimizle, kişilerle olan ünsiyetimizle, her halimizle hele hele de ibadete olan düşkünlüğümüzle fark edilmeliyiz. Cenab-ı Resûlullah’ın tezahür etmediği hiçbir mekân, Hak katında şerefli olamaz. İbadet etmenin hoşnutluğunu yaşarken bu hoşnutluğu, ibadet etmeyenlere karşı bir üstünlük saymadan fail Allah'tır zevkiyle yaşamalıyız. Kıyas, şeytani sıfatlardandır. Karşımızda gördüğümüz eksikliği önce kendimizde tetkik etmeliyiz. Hiç kimse kendi gerçeğine olan seyrine mürşitsiz yol bulamaz. Baki olabilmenin, sonsuzluğa ulaşabilmenin tek şartı; Hak ile Hak olmak Hak’ta ölüp Hak’ta dirilmektir. Hayata ders veren değil de hayattan ders alan talip olmalıyız. Anlayan ve öğrenen olmalıyız. Anladığını genişleten, hayatına uyarlayan olmalıyız. Tasavvuf önce şeriat-ı Muhammediye ile hakikat-ı Mahmûdiye ile hikmetler talim edilir. Bir meselenin görevlisi olmak ayrı şeydir, gönüllüsü olmak ayrı şeydir. Ehl-i ihvanla konuşularak halledilmeyecek hiçbir mesele olmamalıdır. Hak dostları bir araya geldikleri zaman bakışmaları bile muhabbettir. İhvanlığın dört ana esası vardır; ihlas, şecaat, cesaret ve cömertliktir. Hayatın tamamında, her adımda, her bir nefeste; bir tuzak, bir imtihan vardır. Gönül, Rahman ile coşarsa; kişi karşılaştığı her türlü tecelliye sabır ve tefekkür ile mukavemet gösterir. İhvan, ne Dünya ne de ahiret beklentisi olmaksızın kulluğunu fi-sebilillah yaşamalıdır. Kur’ân'ı öğrenmeye, okumaya, okutmaya, anlamaya ve yaşamaya çalışalım. İslam, yap denileni yapmak; yapma denilenden uzak durmaktır. Kulluğunu yarına erteleyenin Allah sevgisi yeterli değildir. Tekâmül etmek için sürekli gayret halinde olmalıyız. İnsana olan sevgisizlik Allah’a olan sevgisizliktir. Allah’a vuslat ancak Aşk-ı sübhan ile olur. Hak’ta bâki olabilmek için kayıtsız şartsız teslim olmalıyız. Dilimizde zikrullah ile gönlümüzde her daim muhabbetullah ile inşa olmaya çalışmalıyız. Şeriatın ihlâl olduğu yerde hakikat olmaz. Her türlü tecelliden istifade edecek kadar arif,hiçbir zorluktan yılmayacak kadar da dirayetli olalım. Arif olan baktığı her zerreden, karşılaştığı her tecelliden kendisine istikamet arar. Ehl-i ihvan hatasında ve günahında ısrar etmeyen ve tövbesinde aceleci davranandır. Âşık maşukundan gelen cefalardan haz duymazsa gerçek aşık olamaz. Kendisindeki gayrilikten arınan insan için dışarıda ve içeride gayri olan hiçbir şey kalmaz. Kişinin samimiyeti, sadakati ve sevgisi ona istikamet verir. Bizden istenilen öncelikle safiyet, samimiyet ve sadakattir. Ehl-i ihvan öyle bir kristalize olacak, safiyet kazanacak, kendi benliğinden öyle bir sıyrılıp latifleşecek, şeffaflaşacak, kendine ait bir renk zan düşünce ve duygu kalmayacak ki Allah’ın boyasıyla boyansın yani Resûlullah’ın haliyle hallenmiş olsun. Gayret, kulluğun esasıdır. Biz bildiklerimizle amel edelim. Bilmediklerimiz, bize bildirilecektir. Her Ehl-i ihvan bulunduğu cemiyette fark edilmelidir. Bizim sabrımıza, bize kötülük yapanların şahitlik etmesi lazım. Asli maksadımız, nefsimizi ve Rabbimizi tanımaktır. Gayret etmeyen kişiden kâmil insan olmaz. İhvan, kendi hakikatine seyri sülük ederken hem dünyasını hem de ukbâsını saadete erdirmiş olur. Muhabbetimiz Resûlullah’ın ve Ehl-i Beyt’in muhabbeti, davamız Hak davası olsun. Eğer insan Rahman’ın aynası olacaksa yansıtıcılığının çok net,arı ve duru olması lazımdır. Eğer bir olumsuzlukla, zorlukla karşılaşıyorsak, bu bizim olumsuzluluğumuzdandır. Arz ve semada her ne olursa insan ile ilişkilidir. Sözümüzün ilk müşterisi kendi kulağımız olmalıdır. İslâm şahitlik ile başlar, şuhut ile yaşanır. Ve yine şahitlik ile kemal bulur. Hangi başarı vardır ki uğraşsız gayretsiz ve gönülsüz zuhura gelsin. Aşığın ölümü Hakk’ta vuslat, sonsuzluğa uyanmak ve sonsuzluğu yaşamak olur. Artık etrafımızla ve kendimizle olan kavgamızı bitirip, sevgiyle nefes almanın gayretinde olmalıyız. Kişinin kararlılığı tecellilere gösterdiği mukavemeti kadardır. Aşık hep maşukundan söz etsinler, hep ondan konuşsunlar ister; zaten gayrı şeyler aşığı rahatsız eder. Kişi mutmain olmadıkça kulluğunda, dostluğunda hep hüsrandadır. Cemal aşıkları için gayri olan her şey haramdır. Zikrin esası namazdır, muhabbetullahdır. İhvan, hayatın tamamında Rahman’ın iradesi altında yaşamaya dikkat ve özen göstermelidir. Her şeye rağmen seveceğiz Her şeye rağmen hizmette gayretli olacağız Kulluk, içinde Rabbi'nden başkasını bulundurmayan, gayrilerden boşalmış hiçlik makamıdır. Hayatın ve kulluğun emanetçisi olduğumuzu, bu emaneti taşımamız ve ehline teslim etmemiz gerektiğini hatırdan çıkartmamalıyız. Hayatı hep Hakkça yaşamanın gayretinde olmalıyız. Hayat, bizi kullukta belirli bir kıvama taşımak içindir. Kendine gafil olan, Allah’a arif olamaz. Her varlık Hakk'tandır ve Hak ile kaimdir. Bütün masivalardan arınmak, “ölmezden önce ölmek” Hak’ta ebed olmak; olağanüstü bir azim ve gayret ister. Kişinin kararlılığı, cesareti, azmi ve sevgisi bir arada tekmil olursa; kişinin önünde aşamayacağı engel ve mâni olmaz. Talibin âli ve en yüce değerlere ulaşabilmesi, Allah ve Resûlu’ne olan muhabbeti, sevgisi ile orantılıdır. Hedefimiz ve gayemiz, bugün tevhid noktasında Allah’ı Resulullah’ı ve Ehl-i Beyt’i dünden daha farklı idrak etmek ve yaşamaktır. Tevhid adına bize yapılan teklifatın tamamını yaşamak, bizi kendimize döndürmek ve kendi hakikatimizle tanıştırmak içindir. Tevhid meratiplerindeki yaşam talimlerinin tamamı, bizi kendi ruh derinliğimizdeki iç potansiyelimizden istifade ettirmek adınadır. İhvanın bilip, yapmak isteyip de yapamamasının sebebi kendisinde yetersiz olan kararlılığı, gayreti ve talebidir. Cenab-ı Resûlullah’ın tezahür etmediği hiçbir mekân, mükerrem ve münevver olamaz. Hiç kimse kendi gerçeğine olan seyrinde mürşitsiz yol kat edemez. Kulluk adına yaşanılacak ne kadar âli değerler varsa, bunların tamamı ancak mürşid-i kâmilin nezaretinde ve refakatinde yaşanılabilir. Bâki olabilmenin, sonsuzluğa ulaşabilmenin tek şartı; Hak ile Hak olmak, Hakk’ta ölüp Hakk’ta dirilmektir. Yaşadığımız ne tür olumsuzluk olursa olsun, bizim hedefimize olan iştiyâkımızı arttırmalıdır. Her türlü olumluluk ve olumsuzluktan istifade eden olalım. Ehl-i ihvan hiçbir zaman olumsuzluk adına hesap yapmamalıdır. İhvan, kendisini yargılayan, kendisini öz eleştiriye açık tutan ve kendini kemâle taşıyan olmalıdır. İhvan, ancak telkin edilen hikmetli sözleri, hadisleri ve ayetleri yaşantısına uyarlayarak gayretinde istikamet bulabilir. Kim hidayeti dilerse hidayete ulaşacak; kim hidayete ulaşmak istemezse Rahmân da ona hidayet etmeyecek. İnancı olmayanın istikameti olmaz. İnsan-ı asli Allah’ın aynasıdır. Nurun olduğu yerde zulüm, dinin olduğu yerde kin, sevginin olduğu yerde nefret olmaz. Ehl-i ihvan demek arif olan gerçeklere eren demektir. Herkes tercihinden yönelişinden meyil ve rızasından sorumludur. Nimete ulaşmak için mutlaka hizmete talip olmalıyız. İhvan düşünmekle, keşfetmekle ve gayret ile kemâlat bulur. “Rabbim” diyen için zaten zorluk yoktur. Hedefi olmayanın istikameti de olmaz. İslam, aslen teslim olmak ve selamet bulmaktır. NAMAZ VAKİTLERİ
Rüyada erkek çocuğunun altını ıslattığını görmek son sözü söyleyecek kadar önemli bir unvan ve kimlik kazanacağına, herkesin itibar ettiği bir konuma yükseleceğine, işle ilgili olarak bir zarar yaşanacağına, sık sık alışverişe gidebileceğine, yokluğa, darlığa düşeceğine, rızkından olacağına, büyük kazançlar elde edeceğine, hayalini kurduğu şeyleri yapmaya başlayacağına, maddi olarak zarar edileceğine, tabiri caizse hedefi on ikiden vuracağına, kısmetinin ve şansının sadece bir dönem için değil hayatının sonuna kadar açık olacağına delalet eder. Eski tanıdıklarınızla biraraya gelebilir veya karşılaşabilirsiniz. Rüyada erkek çocuğunun altını ıslattığını görmek geçim sıkıntısı yaşayacağına, rızkının eksileceğine, rahatsızlık vereceğine delalettir. Rüyada çocuğunun altını ıslattığını görmek iyi ve kolay geçim halinde olacağına, hayal ettiği şeylere kısa zaman içinde kavuşacağına işaret etmektedir. Rüyada kendi çocuğunun altını ıslattığını görmek büyük bir hastalığın pençesine düşüleceğine, iş hayatının gün geçtikçe daha kötü bir duruma geleceğine ve çok zarar görülecek durumlar yaşanacağına rivayet eder. Rüyada erkek çocuğun altını ıslattığını görmek çabaladıktan sonra hiçbir konuda hevesinin kursağında kalmayacağına, geçiminin zorlaşacağına rivayet eder. Rüyada erkek bebeğin altını ıslattığını görmek pek çok kimseye yardımlarda bulunacağına, maddi desteğinin yanı sıra manevi anlamda da bu kimselere elini uzatacağına ve sevap işleyeceğine, işlerinin açılacağına alamet eder. Rüyada oğlunun altını ıslattığını görmek zarar edilen bir dönemin biteceğine, elinde kalan bir miktar para ile kendi işini gerçekleştireceğine ve bu konuda başarılı bir iş çıkartarak etrafındaki insanların takdirlerini üzerine toplayacağına alamet etmektedir. Rüyada büyük birinin altını ıslattığını görmek çok büyük maddi ve manevi zararlara uğrayacağına ve çok kötü günler geçireceğine, kötü kişilerle karşılaşacağına rivayet eder. Rüyada erkek çocuğunun altını temizlemek el attığı birçok işte zarar edeceğine, çok kazançlı olarak girdiği işlerden büyük zararlara uğrayarak çıkacağına, malının ve parasının ziyan olacağına alamet etmektedir. Bu web sitesi, size en iyi deneyimi sunabilmek için çerezler kullanır. Daha fazla bilgi için Gizlilik Politikası
Rüyada annemin altını ıslattığını görmek sevinçli ve güzel günler yaşanacağına, hanesine giren gelirin önemli oranda artacağına, ilgili kişilere ulaşmak için bağlantı kurulacağına ve böylece uzun zamandan beri devam eden sıkıntıların sona erdirileceğine, günahkâr olacağına, istediği noktalara ulaşacağına, rakiplerine karşı zaferler elde edeceğine, kişinin maddi imkanlarının çoğalacağına, alınteri dökülerek rızık elde edileceğine, mutlu ve huzurlu bir birlikteliğe adım atılacağına, kendisini çok yakından tanıyan ve yaptığı işten menfaat elde etmeye çalışan bir kişinin bulunduğuna, bu kişinin rüyayı gören kişiye çok büyük zararlarının dokunacağına rivayet etmektedir. Kararlar almadan zaman istemeniz gerekiyor. Rüyada annemin altını ıslattığını görmek tatsız geçen bir dönemin düzeleceğine ve mutlu olunacağına, iş hayatında atılıma geçeceğine yorulmaktadır. Rüyada oğlumun altını ıslattığını görmek gönül hoşluğu içinde olacağına, hafifleyeceğine, güzel giden bir ilişkinin bozulacağına yorulmaktadır. Rüyada bebeğin altını ıslattığını görmek üzüntü veren kişileri hayatından çıkartacağına, ancak daha sonra dedikoduyu çıkaran kişileri bularak adli yollarla hakkını arayacağına delalettir. Rüyada bir bebeğin altını ıslattığını görmek bunalıma gireceğine, keyfinin ve moralinin kaçacağına delalet etmektedir. Rüyada çocuğunun altını ıslattığını görmek neşeli ve sağlıklı bir hayat geçireceğine, her türlü zorluğu aşmaya ve her türlü acıya katlanmaya gücü olacağına, bazı konularda anlaşamadığı insanlar ile çok uzun konuşmalar sonunda orta yolun bulunacağına inanılır. Rüyada kendi çocuğunun altını ıslattığını görmek büyük kazançlar elde edileceğine, fena insanlar ile bazı sorunlar yaşanacağına tabir olunur. Rüyada annenin altını ıslattığını görmek hayallerine ve isteklerine kavuşacağına, borçluysa borcunu ödeyeceğine tabir olunur. Rüyada ölmüş birinin altını ıslattığını görmek bir şirketler zincirine sahip olunacağına, birçok insanın evine ekmek girmesinin sağlanacağına, büyük bir zenginlik kazanılacağına, ihtiyaç sahiplerine yardım etme konusunda bazı yardım kuruluşlarıyla ortak hareket edileceğine, işlerin kısa süre içinde şaha kalkacağına delalet etmektedir. Paylaşılan Rüya Güzel Çıkar Bu web sitesi, size en iyi deneyimi sunabilmek için çerezler kullanır. Daha fazla bilgi için Gizlilik Politikası
Rüyada çocuğun altına yaptığını görmek çok zor dönemlerin geçirileceğine, yardım istediği kişilerin destek vermeyeceğine, büyük bir kavgaya tutuşacağına, insanlar tarafından çok sevilen ve sayılan bir kişi olunacağına ve maddi açıdan çok büyük kazançlar elde edileceğine, ihtiyaçların ve eksiklerin giderilemeyeceğine, kurulan hayallerin yıkılacağına yorulur. Rüyada çocuğun altına yaptığını gördüyseniz Maddi açıdan da rahatlamaya başlıyorsunuz veya maddi içerikli konular istediğiniz yönde gelişme göstermeye başlıyor. İlişkilerde yeni şeyler deneyimleyebilirsiniz. Rüyada çocuğun altına kaçırdığını görmek işlerinin istediği şekilde ilerleyeceğine ve kendisini hayal kırıklığına uğratmayacağına, ağız tadının ve keyfinin de bozulacağına, sahte arkadaşlıklardan kurtularak çok daha kalıcı dostluklar edineceğine, mutluluğun ve kazancın daim olacağına, aile bireylerini üzecek ve eldeki imkanların heba olmasına yol açacak bir kişi ile muhatap olacağına ve bu durumun rakipleri çok sevindireceğine inanılır. Rüyada çocuğun altını değiştirmek kişiye hep umut olacağına, çok hareketli ve heyecanlı günler yaşayacağına, kendi işlerine bakmaları için baskı yapacağına alamet eder. Rüya tabircilerine göre rüyada çocuğun altını ıslatması ters giden durumların düzeltileceğine, atılacak doğru adımlar ile mutluluğa kavuşulacağına, çektiği çilenin unutulmasını sağlayacak kadar rahatının ve huzurunun yerinde olacağına, bundan sonra hep başarılı işler yapacağına, fikirlerinin can bulacağına işaret ettiğine inanılır. Rüyada çocuğun altını ıslattığını görüldüyse büyük bir rahatlığa erilecek bir çalışma gerçekleştirileceğine, çok hayırlı olaylar ile karşılaşacağına, henüz olgunlaşmamış bir kişi ile beraber olunacağına, aile bireylerinin çok büyük bir üzüntü yaşayacağına delalet etmektedir. Rüyada başkasının çocuğunun altını temizlemek rüyayı gören kişi için kişinin bu duruma hazırlıksız yakalanacağına sadece maneviyatının çökmesiyle kalmayacağına aynı zamanda maddi anlamda da zarar edeceğine, gördüğü saygının ve sevginin artacağına, huzurlu ve mutlu olunacağına yorumlanır. Rüyada çocuğun altını kirlettiğini görülmesi iyi işler yaparak ailesinin gözünde değerleneceğine, tahmin edilenden daha çok kazanç elde edileceğine, çok hayırlı işler için vermesi gereken kararı vermekte geç kalacağına, yaşayacağı büyük bir sorun yüzünden kısa süreliğine ertelemek zorunda kalacağına işaret ettiği söylenir. Rüya yorumlayanlara göre rüyada çocuğun altına pislemesi hayırlı ve güzel haberlerin alınması sayesinde işlerin çok hayırlı bir hale geleceğine, sıkıntılı bir dönem geçirdikten sonra daha büyük zorluklar yaşayacağına, iş hayatında bir türlü istenen atılımın yapılamayacağına yorumlanır. Rüyada çocuğunun altına işediğini görüldüğünde zor durumlardan çabucak sıyrılacağına, aile bireyleri ile rahat bir ömür sürüleceğine, çok zor ve sıkıntılı bir dönemden geçerek çok daha büyük işler için hem kendisini yetiştireceğine hem de deneyim kazanacağına, sıkıntılarını ve sorunlarını yakında atlatacağına, sıkıntılı ve sorunlu bir işe girdiği sırada durumunu düzeltmek için birisinden çok büyük miktarda bir borç alacağına yorumlanmaktadır. Rüya yorumlayanlara göre rüyada engelli çocuğun altını temizlemek ailesi ile açılan arasını düzeltmesine yardım edeceğine ve çok bozuk bir duruma gelmiş olan işlerinin düzelmesini sağlayacağına, zor işlerin çok büyük bir kolaylık sayesinde çözüme kavuşacağına, kazançlı işlere yatırım yapacağına bu sayede kolaylıklarla karşılaşacağına ve kurtuluşa ererek rahat edeceğine, maddi anlamda refahın yerinde olacağına ve bu durumun bir ömür süreceğine alamet ettiğine inanılır. Rüya yorumlarına göre rüyada çocuğun altına işemesi huzurunun da yerine geleceğine, planlarının ve projelerinin çok beğenileceğine bu sayede de hem kazancının hem de huzurunun artacağına, sorunların ve kırgınlıkların son bulacağına, herkesin hayır duasını almaya nail olacağına, can sıkıntısının sona ereceğine yorulur. Rüyada çocuğun altına sıçması rüyayı gören kişi için nüfuzunu da kullanarak gerekli adımları atacağına, iş hayatındaki ve aile hayatındaki huzuru kaybedeceğine, sosyal hayat içinde yeni bir arkadaşlığa başlanacağına, çok hızlı bir şekilde çözüm beklerken bazı aksamalardan ötürü endişeye kapılacağına, alınacak kötü bir haber yüzünden işlerin sarpa saracağına ve güzel başlayan bir birlikteliğin sona ereceğine delalet ettiğine inanılır. Rüya sözlüğü yorumcularına göre rüyada çocuğun altına kaçırması kafasını tamamen rahatlattıktan sonra daha başka işlere gireceğine ve yüklü servete sahip olacağına, iyi niyetlerinin karşılığını göremeyeceğine, duygusal davranmak yerine akılla hareket etmek neticesinde güçlüklerle daha kolay mücadele eden rüya sahibinin büyük tecrübeler kazanacağına, işinde büyük başarılar alacağına delalet etmektedir. Rüya yorumlayanlara göre rüyada çocuğun altını temizlemek dedikoducu ve kötü kalpli bir kişinin yardıma engel olmaya çalışacağına, plan ve projelerinin kendisi için hayır getireceğine, eğer hayırlı bir şey değilse sıkıntı çekeceğine, evli bir bayan için de eşinden gördüğü ilgide azalma olacağına, küçük işlere sermaye harcamayacağına delalet ettiği söylenir. Rüya alimlerinin tabirlerine göre rüyada çocuğun altını kirletmesi maddi olarak çok zarar edileceğine ve kardeşler arasında bir tartışma yaşanacağına, kazanılan paranın sevilen kişilerle bölüşüleceğine ve yardıma muhtaç kişilere yardımcı olunacağına, kendisinin de eline geçecek bu eşsiz fırsatları en doğru şekilde kullanmasını bileceğine, bir sebeple kendisini çok üzeceğine, hayata karşı isteksiz ve keyifsiz olacağına, talihinin ve kısmetinin açık olması sayesinde elinin bolluğa kavuşacağına delalet ettiği söylenir. Rüya yorumlayanlara göre rüyada çocuğunun altına yapması ilişkinizin evliliğe doğru gidececeğine, kısa bir zaman için alınmış olan borcun ödenemeyeceğine ve zararların günden güne artacağına, işlerinin problemsiz şekilde ilerleyeceğine ve rüya sahibinin aksiliklere ve engellere takılmayacağına, zor durumlara düşeceğine ve kötü günler yaşayacağına, hem siyasal hem de sosyal konularda üstün bilgilerle donanacağına işaret ettiğine inanılır. Rüyada çocuğun altını pislediğini görmek tatsızlıkların ortadan kalkacağına, disiplinini en üst seviyede tutarak çevresine de örnek olacağına, gittikçe daha kötü durumlara düşüleceğine, fakat bu durumların kişiyi hayata küstürmek yerine bileyleyeceğine yorulur. Rüyada çocuğun altını alındıysa işinin gücünün rast gitmeye başlayacağına, tam bu sorunlar bitti derken bir hastalık ile imtihan edileceğine, hastalanacağına ya da talihsiz olaylar yaşayacağına fakat gerçekleri ailesi üzülmesin diye başta ailesi olmak üzere sonrada akrabalarından ve komşularından gizleyeceğine, o kapıyı kapatacağına, işlerine yeni işler katacağına delalet ettiği söylenir. Rüyada çocuğun altını temizlediğini görülmesi gerçekleşmesi zamana bağlı bazı şeylere zengin olunması sayesinde kolayca gerçekleşeceğine, sahici ve kalıcı mutluluğu yakalayacağına, işlerini yoluna sokmaya çalışırken daha kötü bir duruma düşeceğine rivayet etmektedir. Rüya sözlüğü yorumcularına göre rüyada çocuğun altını bağlamak sıkıntılarının ve borçlarının da çoğalacağına, girdiği işlerde zorluk çekeceğine, hem ün sahibi olacağına, uzun bir süre boyunca çekeceğine tabir olunur.
Halvetiyiz biz erenler Nişansızlık nişanımız Soyumuz İbrâhim soyu Muhammed pirimiz bizim Ey aşıklar ey garipler Bu diyar hangi diyar Kerbeladir gam yüklüdür Kan gölüdür bu diyar Cemal yolu bulunur Allahı zikretmekle Resulullah bilinir Daim tevhit etmekle Aşık olan söz eylemez Aslına yalan söylemez Söz veripte geri dönmez Muhammede bak ibret al Söyledin özünde ara kendini Özünde gizlidir senin Muhammed Sözünde anlattın bize tevhidi Özünde gizlidir senin Muhammed Açılınca güller dalda Bülbüller ötüyor onda Hasan Hüseyinim gonca Kokulmuyor Muhammedsiz Cemalini seyredince Resulullah kim bilince Ehlibeyit söylenince Yanıyorum cemaline Güzel aşık cevrimizi Çekemezsin demedim mi Bu bir rıza lokmasıdır Yiyemezsin demedim mi Gel aşıklar gel arifler Gel Muhammedi bulalım Ey dost yolunda sadıklar Gel Muhammedi bulalım Previous Next Rüyada Altını Islattığını Görmek Rüyada altını ıslattığını görmek tabiri Rüyada altını ıslattığını görmek ettiği duaların allah katında kabul göreceğine, eş, bitmek tükenmek bilmeyen bir tartışmanın arasında kalınacağına ve gerek yakın arkadaşların ve gerek akrabaların karşı çıkacağı bir işin içine girileceğine, ekmeğine leke süreceğine ve helal lokmasına fesat karıştıracağına, rakiplerin yenilgiye uğratılacağına, işlerin kısa süre içinde şaha kalkacağına, hayırsız kişilerle iş yapmak zorunda kalınacağına, tabir edilir. Ayrıca rüyada altını ıslattığını görmek hayal edilenlere ulaşılamayacağına, üzerine atılan kara bir lekeyle çok uzun süreler uğraşmak zorunda kalacağına, üzüntüden sonra ferahlamaya, karşılaşılan bir tehlikenin ya da riskin sağduyu ve sükûnet sayesinde yok edileceğine, bazı konularda kararsızlık yaşanacağına, atacağı adımlar ve ortaya koyacağı başarılar sayesinde büyük kazançlar elde edeceğine, yorumlanır. iyileşeceğine tabir edilir. sağlıkla ilgili olarak önemli bir sorunla karşı karşıya kalınacağına delalet eder. çıkış yolları bulacağına alamet eder. eşler arasında soğuk rüzgarlar eseceğine yorulur. Dini olarak Rüyada altını ıslattığını görmek tabiri Dini olarak rüyada altını ıslattığını görmek yaptığı iyiliklerin kişinin hayatında olumlu karşılıklar bulacağına, epey bir zamandan beri uzakta olan ve çok büyük bir özlem duyulan kişinin yakında döneceğine ve çok güzel günler yaşanacağına, bazı tartışmaların ortasında kalınacağına, rüyayı gören kişinin hevesinin kursağında kalacağına, maddi ve manevi olarak bazı sorunlarla karşılaşılacağına, maddi ve manevi yönden yanında hep birileri olacağına, rüyayı gören kişinin uzun zamandır ağlayan gözlerinin artık güleceğine, kolaylığa, gözünün ve ufkunun da açılmasına vesile olacağına, daha iyi yaşam şartlarına sahip olacağına, delalet eder. Psikolojik olarak Rüyada altını ıslattığını görmek yorumu Psikolojik olarak rüyada altını ıslattığını görmek elinde bulunan imkânların kısa sürece eriyip gideceğine, ideallerini yerine getirmek için ihtiyacı olan tüm maddi ve manevi olanaklara sahip olacağına, her türlü eğitici konferansa, dertlerin sona ereceğine, yaşamının da her geçen gün iyiye doğru gideceğine, geleceği için faydalı adımlar atacağına, gayrimenkul işine girerek zenginliğini arttıracağına, kişinin eski aşkına geri döneceğine alamet ederken, işaret KONULARDA RÜYA TABİRLERİ ESERLERİMİZ SON EKLENENLER GÜNÜN AYETİ Ey iman edenler! Sabrederek ve namaz kılarak Allah’tan yardım dileyin. Şüphe yok ki, Allah sabredenlerle beraberdir.BAKARA- 153 ÖZLÜ SÖZLER Ezeli ervahta nur-u Muhammedi ile beraber olmaya halvetilik denir. Adem "ben hata yaptım beni bağışla " dedi, İblis ise" beni sen azdırdın" dedi ya sen!... sen ne diyorsun? Edep, söz dinlemek ve gönle sahip olmaktır. Güzelliğin zekatı iffet ve edeptir. Hz. Ali Zeynel Abidin oğlu Muhammed Bakır'a "Ey oğul, fasıklarla cimrilerle yalancılarla sıla-i rahimi terk edenlerle arkadaşlık etme." diye buyurmuştur. Kemalatın bir ölçüsü de halden şikayet etmemektir. En güzel keramet gönlü masivadan arındırmaktır. Alem-i Berzah insanın kendisidir. Zahir ve batının karşılığı aşk-ı sübhandır. Mutaşabih ayetler ledünidir. Ölüm ve cehennem korkusu Hak'ka dost olmayanlar içindir. Şartlanmalardan ve önyargılardan arınmadan kimse masum olamaz. Uzlaşmak için bahane arayan düşman zıtlaşmak için bahane arayan dosttan daha iyidir. Baki hakikatler fani merkezli inşa edilemez. Her zorluğun çözümü sevgidir. Allah var gayrı yok sevgi var dert yok. Allah de ötesini bırak. Sorunları erteleyen ve örten değil çözüm üretip sorunları çözen olmalıyız. Kişinin irfanı kemalatı nispetinde şeytanı da nefsinin şiddetinde olur. Kötü huylardan kurtulmanın en keskin yolu ilahi aşka yanmaktır. Mücevherden sarraf olan anlar, başkası bilemez. Ne fark eder kör için elmas da bir, cam da bir. Eğer sana bakan kör ise sakın sen kendini cam sanma.Mevlana Kendini oldum ve doğru zannedenler kendileri gibi düşünmeyenlerden rahatsız olurlar. Eflatun'a dediler ki "Ne kadar çok çalışıyorsun". O da dedi ki "hayır ben sevdiğim işi yapıyorum" Allah kuluna sevdirdiği her işi kuluna kolaylaştırır. Kurtuluş hidayete tabi olanlar içindir. Selam olsun hidayete tabi olanlara. Tevhid-i Ef-al meratibi ihvanın kendi gerçeğine seyir haritasıdır. Kişi ilk önce kendisinin arifi olacak ki Rabbinin arifi olabilsin. İnanmak başka şey, teslim ve tabii olmak başka şeydir. Kalıcı dostluklar edinin. İhvan gibi yaşa, gerisine karışma. Mutlu insan başkalarının mutluluğu için yaşayandır. İslam dini istişare esaslıdır. Allah için affet, Allah için paylaş. İhvanlığını işine göre değil, işini ihvanlığına göre ayarlayacaksın. Kul, iradesini Allah’a teslim edendir. Hakk'ı hatırladığımız unuttuğumuzdan fazla olsun. "Olacağım" diyene engel yok, "olmayacağım" diyene bahane çok. Ben merkezli değil, biz merkezli olun. Dervişçe yaşamak, tevhitçe yaşamaktır. Yaptığınızı azimle yapın, hırs ile yapmayın. Kullukta devamlılık esastır. Önce emin insan olmalıyız. Derviş, halinden belli olmalıdır. Beşeriyet kemalâtın hammaddesidir. Mükemmeliyet istikamette daim olmaktır. İnsanın cismi arza, ruhaniyeti semaya mensuptur. Yaradılış farziyetimiz hakkı bilmektir. Hakk'ı tanımanın ön şartı Resulûllah’ı tanımaktır. İnsanın sırrında Allah’ın sonsuzluğu vardır. Kulluğa bahane yok değer üreteceksiniz. Şikayet, Mevla’ya hürmetsizliktir. Kulluk adına yapmadıklarımıza hiçbir bahane geçerli olmayacak. Bu âleme kavga için gelmedik. Telkin öncelikle bizim nefsimize olmalıdır. İnsan, Allah’ın sırrı Allah da insanın sırrıdır. Varlığımızın sebebi zuhuru, Cenab-ı Resulûllah’tır. Kullukta teslimiyet “Rağmen” olmalıdır. Kazası olmayan tek şey hayatımızdır. Sevgi dışındaki bütün hallerde zorluk vardır. Nefsinde mevsimi hazan olanın, gönül mevsimi bahar, Ahireti bayram olur. Hayat yaşamak, yaşamaksa sevmektir. En güzel keramet istikamet üzere olmaktır. Kişinin Rabbini tanıması için kendini tanıması lazım. Hakk’ı ancak Mirat-ı Muhammet’ten görebiliriz. İnsanı Hakk’ta sonsuzlaştıran ve yaşatan, sevgidir. Sevgi bütün yaratılanların varoluş mayasıdır. Sevgisiz olan her mekân ve mahâl mundardır. Sevgi Allah için yanmak ve olmaktır. Allah’ın ve Resulullah’ın sevgisi ile yanmayan gönül hamdır, ahlâttır. Hakikat ehlinin sermayesi aşk-ı sübhandır. Talepte kararlılık, kararlılıkta da sabır esastır. Sabır, sadrın genişliği kadardır. Sadır genişliği ise; kabulümüz, sevgimiz kadardır. Kamil insan demek;Bütün duygularda,düşüncede ruhta olgunlaşmış insan demektir., Dervişân, Mürşidinin eşiğinde sadık olduğu sürece, farkında olsa da olmasa da tekamül halindedir. Kim ki Allah’ı ciddiye almaz ise; Allah o kimseyi ciddiye almaz. Hakkı görmeyen gözler amadır. Gayret olmadan kişinin ulaşacağı hiçbir âliyet olamaz. Kendi gerçeğimize yol bulmak için arz üzerinde var olan bütün mevcudiyetten istifade edeceğiz. Bu fırsat âleminin bir tekrarı daha yoktur. Hiçbir oluşum kendi halinde, kendi başına müstakil değildir. İhvan isek bir iddianın sahibiyiz demektir. İhvanın kemâlâtı, olgunluğu, karşılaşmış olduğu olumsuz tecellilere verdiği tepkilerle ölçülür. Kişi muhatabı ve müdahili olmadığı hiçbir meselenin şahidi olamaz. Herkes kazanımlarını kayıplarını tespit etsin ki şuurlu bir hayat yaşayabilsin. Birebir uyarılar insanı daha çok uyandırır. Bütün canlılara dostça yakın olmalıyız. Tekâmül için her anı yeniden yaşamak , her anın yeniden talibi olmak zorundayız. Gayret etmeyen kişiden Kâmil insan olmaz. Ehl-i talip bu Kâinatın özelidir, özetidir. Kul, hizmeti kadardır. Kul, sevgisi kadardır, Kul hoş görebildiği kadardır. Kul feragat edebildiği kadardır. Kul paylaşabildiği kadardır. Ehl-i ihvan’ın sevgisi Rabbi’nin sevgisi, meşguliyeti Rabbi’nin meşguliyeti olmalıdır. Her an Rabbi ile meşgul olanın, muhatabı Rabbi olur. Güzel bakmalı, güzel konuşmalı, güzel dinlemeliyiz. Hayırları geciktirdiğimiz zaman şerre dönüşür. Şerleri geciktirdiğimiz zaman hayra dönüşür. İhvanın irşad olmasının ön şartı teslimiyattır. İlmen yâkinlik; bilmek ve kabul etmektir. İhvan telkin edileni yaşadıktan sonra Hakkel yâkina ulaşır. Kul, Rabbini ne kadar ciddiye alırsa, Rabbi’de onu o kadar ciddiye alır. Rahman’ın sevgilisi olmak gönlü cenab-ı Resulullah’a yönetmek ve tabi olmakla orantılıdır. İhvan, kendi özünde kâmil duruşa ulaşırsa, onda bir değil de nice esmanın açılımı, nice sıfatın inkişaf ve izhariyeti yaşanacaktır. Dünkü gibi konuşan, dünkü gibi anlayan, dünkü gibi yaşayanın anı ve akibeti hüsrandır. Ehli gönül olan, ,Resulullah’a ve Ehli Beyt’egönül veren Ehl-i İhvan’ın seyr-i sülüğü nefis merkezli akıl ile değil gönül merkezli akıl iledir. İhvan, hayırda ve şerde damlayı derya mesafesinde görecek kadar Rabbini önemseyen olmalıdır. Hakka vuslat, ancak aşk- sübhân ile olur. Aşığın, sevgisinin sancısıyla uykularının kaçması lazım ki, orada aşktan söz edilebilsin. Hayatla zıtlaşan değil hayatla uzlaşan olmalıyız. Eğer kişi yarışacaksa hayırda yarışsın selâmda, yarışsın, paylaşmada hoş görüde affetmede yarışsın. Kişi tercihinin neticesini yaşar. İnsan, sevebildiği kadar, değer üretebildiği kadar insandır. İhvan, arif olmalı ve gönlünü bütün olumsuzluklardan arındırmalıdır. Herkes yaptıklarının neticesini yaşayacak. Biz kulluğumuzu her gün yeniden yenilemeliyiz. Üstünlük ancak takva ile sevgi iledir. Allah hiçbir zaman abes ile iştigal etmez. Her işte bizim için hikmet ve hayır vardır. Ehl-i ihvan hiçbir zaman olumsuzluk adına hesap yapmamalıdır. Herkesin şeytanı, Cebrail’i, Mikail’i, İsrafil’i ve Azrail’i kendisiyle beraberdir. Ehl-i ihvan demek arif olan, Hakk'a eren demektir. Sevginin tezahürü ibadettir. Eğer inanıyor, iman ediyor, seviyorsanız, yap denileni yapacak ve aksatmayacaksınız. Sevenin ne gecesi ne gündüzü ne yorgunluğu ne bahanesi ne de mazereti olur. Karşılaştığımız zorlukların tamamı tekâmül için ikrarımızı ispat içindir. Bu âlem teşbih, tespit, tenzih, takdis ve şahadet âlemidir. İnsanın Hak katında kadri, kıymeti sevgisi kadardır. İnsan, yaşadığı zorluklar aşabildiği engeller kadar insandır. Hiç zorluk, acı çekmeden, uğraş ve çaba sarf etmeden kimsenin başarıya ulaştığı görülmemiştir. Hepimiz Allah’ın Resulûllah’ın ve Ehlibeyt’in aşkından muhabbetinden istifade edip Hakk’ta bakileşebilecek yetilere sahibiz. İnsan, asliyeti kendisine unutturulmuş varlıktır. Müsemmâ ehli olan için, isimler değişşe de asliyet değişmez. Hiçbir güzelliği kendimize mal etmeden, bütün güzellikleri Rabbimizden bilmeliyiz. Herkesin imtihanı iddiası kadar olur. Yani iddiası büyük olanın, imtihanı da büyük olur. Kâinat, insan için, insana hizmet için halk edilmiştir. Hayatın tamamı, kulluğun ve dostluğun talimidir. Kişi bilgisinde değil yaşantısında kâmil insan olur. Bizim yaşadıklarımız; tercihlerimizin, taleplerimizin ve dualarımızın neticesidir. Mezheplerin farklı olması, dünya iklimlerinin, ırkların ve kültürlerin farklı olmasındandır. İrfan mekteplerinin temelde aynı, detaylarda farklı farklı olması insanların, meşreplerinin farklı farklı olmasındandır. Kimi takva ile kimi zikrullah ile, kimi hizmet ile, kimi de ibadet ile Hak rızasına ulaşmak ve kâmil insan olmak arzusundadır. Din adına zıtlaşmalar, taraflaşmalar ve tefrikalar çıkarmak Rahman’ın ve Kuran’ın reddettiği duruşlardır. Elin eksiğiyle uğraşan, kendi eksiğini hiçbir zaman göremez. Biz bu âleme eksik tespit zabıtalığına gönderilmedik. Âşık; mâşûkunu hususiyetle geceleyin, en çok yalnızlık halindeyken düşünür. Geceleri ve seher vakti çok özeldir. Dostluğun ilk şartı sevmektir. Fakat çıkarsız beklentisiz sevmektir. Dost olmak, dostun her türlü yüküne katlanmaktır. Bizim için yaşamak bir gündür, o da bugündür. Kulluk adına yapmamız gereken ne varsa sabırla ve ihlâsla yapmalıyız. Hak katında gıdalanmanın birinci esası, âdab-ı Muhammediye ve hakıkati Mahmudiye ile kıyam durmaktır. Biz eyvallah tacını, sensin’ tacını başımızdan, hiçlik hırkasını da eğnimizden hiçbir zaman çıkartmayacağız. Bir damlanın hiçliğe ulaşması, onun deryaya düşmesiyle olur. Bize ulaşan her tecellinin, Mevlâ'dan olduğunun bilincinde olalım ve rıza gösterelim. Sakın tecellilerden kahreden, kederlenen olmayalım. Tecellilerden şikayetçi olmak, kulun Rabbine olan saygısızlığıdır. İhvan, hangi tecelli içinde olursa olsun, mutlaka güzel düşünmeli ve güzel değerlendirmelidir. Edep ve âdap dışında nefes almayalım. Biz, Cenâb-ı Resûlullah’ın vitrini olmalıyız. Bütün nimetler ve âliyetler, gayret ve hizmet iledir. Biz hangi hali yaşıyorsak bizim için hayırdır ve hikmetlidir. Hikmete tabi olanlar hikmet ehli olurlar. "Senin için Ya Rabbi" zevkiyle hayatı yaşayalım. Huzur, ancak tevhid ile aşk ile sevgi ile Allah’a ve Resûlun’e yönelmek iledir. Güzel ahlâk ve sevgi insanlığın omurgasıdır. Her gününü son gün, her namazını son namaz, her muhabbetini son muhabbet gibi kabul eden kişinin yaşantısı Ehl-i ihvanca olur. Büyük laf etmemeye sahibi olalım. Ehl-i Beyt olmak, hem nesebi hem de mezhebidir. Ehl-i Beyt, Kur’an’ın ete kemiğe bürünmüş halidir. Yaptığımız her şey kulluğumuzu ispat edercesine olmalıdır. Halkı memnun etmek için Hakk'ı incitmeyelim. Kemalat, hissedilen ilk nefesten son nefese kadar sadece Allah ve Resûl’u için say ve gayret etmektir. Tevhid-i Ef-al hakikatin zübdesi, tevhidin nüvesidir. Kullukta edebi olmayanın Hak’ta izzet bulması mümkün olamaz. Hikmetleri seyretmenin tek şartı, tecellilere karşı sabırlı olmaktır. Kişi yaşamış olduğu imtihanları aşabildiği kadar tekâmül etmiş olur. Aslında bize zor gelen tecelliler, bizim için ikramdır. Kulluğun esasında yap denileni yapıp sonucuna da razı olmak vardır. Bütün kâinat, kişinin kendi hakikatine misaldir. Öncelediğimiz Allah ve Resûl’u olmalı. Ertelediğimiz ise nefsimizin arzu ve istekleri olmalıdır.. Dervişi tekâmül ettirecek olan iştiyakı, kendine olan telkini, ve gayretindeki kararlılığıdır. Her günü yaşamak, her günü diğer günden farklı bir alana taşımak için biz bugünün talebesiyiz. Hatasını kabul edip hatasından dönen kul hayırlı kuldur. Hedefi olmayanın istikameti de olmaz. İhvan ne dünle ne de yarınla zaman kaybedecek sadece anını ve gününü değerlendirecek. İhvanlık, halde örnek olmaktır. Aile yaşantımızla, tecellilere olan tepkilerimizle, kişilerle olan ünsiyetimizle, her halimizle hele hele de ibadete olan düşkünlüğümüzle fark edilmeliyiz. Cenab-ı Resûlullah’ın tezahür etmediği hiçbir mekân, Hak katında şerefli olamaz. İbadet etmenin hoşnutluğunu yaşarken bu hoşnutluğu, ibadet etmeyenlere karşı bir üstünlük saymadan fail Allah'tır zevkiyle yaşamalıyız. Kıyas, şeytani sıfatlardandır. Karşımızda gördüğümüz eksikliği önce kendimizde tetkik etmeliyiz. Hiç kimse kendi gerçeğine olan seyrine mürşitsiz yol bulamaz. Baki olabilmenin, sonsuzluğa ulaşabilmenin tek şartı; Hak ile Hak olmak Hak’ta ölüp Hak’ta dirilmektir. Hayata ders veren değil de hayattan ders alan talip olmalıyız. Anlayan ve öğrenen olmalıyız. Anladığını genişleten, hayatına uyarlayan olmalıyız. Tasavvuf önce şeriat-ı Muhammediye ile hakikat-ı Mahmûdiye ile hikmetler talim edilir. Bir meselenin görevlisi olmak ayrı şeydir, gönüllüsü olmak ayrı şeydir. Ehl-i ihvanla konuşularak halledilmeyecek hiçbir mesele olmamalıdır. Hak dostları bir araya geldikleri zaman bakışmaları bile muhabbettir. İhvanlığın dört ana esası vardır; ihlas, şecaat, cesaret ve cömertliktir. Hayatın tamamında, her adımda, her bir nefeste; bir tuzak, bir imtihan vardır. Gönül, Rahman ile coşarsa; kişi karşılaştığı her türlü tecelliye sabır ve tefekkür ile mukavemet gösterir. İhvan, ne Dünya ne de ahiret beklentisi olmaksızın kulluğunu fi-sebilillah yaşamalıdır. Kur’ân'ı öğrenmeye, okumaya, okutmaya, anlamaya ve yaşamaya çalışalım. İslam, yap denileni yapmak; yapma denilenden uzak durmaktır. Kulluğunu yarına erteleyenin Allah sevgisi yeterli değildir. Tekâmül etmek için sürekli gayret halinde olmalıyız. İnsana olan sevgisizlik Allah’a olan sevgisizliktir. Allah’a vuslat ancak Aşk-ı sübhan ile olur. Hak’ta bâki olabilmek için kayıtsız şartsız teslim olmalıyız. Dilimizde zikrullah ile gönlümüzde her daim muhabbetullah ile inşa olmaya çalışmalıyız. Şeriatın ihlâl olduğu yerde hakikat olmaz. Her türlü tecelliden istifade edecek kadar arif,hiçbir zorluktan yılmayacak kadar da dirayetli olalım. Arif olan baktığı her zerreden, karşılaştığı her tecelliden kendisine istikamet arar. Ehl-i ihvan hatasında ve günahında ısrar etmeyen ve tövbesinde aceleci davranandır. Âşık maşukundan gelen cefalardan haz duymazsa gerçek aşık olamaz. Kendisindeki gayrilikten arınan insan için dışarıda ve içeride gayri olan hiçbir şey kalmaz. Kişinin samimiyeti, sadakati ve sevgisi ona istikamet verir. Bizden istenilen öncelikle safiyet, samimiyet ve sadakattir. Ehl-i ihvan öyle bir kristalize olacak, safiyet kazanacak, kendi benliğinden öyle bir sıyrılıp latifleşecek, şeffaflaşacak, kendine ait bir renk zan düşünce ve duygu kalmayacak ki Allah’ın boyasıyla boyansın yani Resûlullah’ın haliyle hallenmiş olsun. Gayret, kulluğun esasıdır. Biz bildiklerimizle amel edelim. Bilmediklerimiz, bize bildirilecektir. Her Ehl-i ihvan bulunduğu cemiyette fark edilmelidir. Bizim sabrımıza, bize kötülük yapanların şahitlik etmesi lazım. Asli maksadımız, nefsimizi ve Rabbimizi tanımaktır. Gayret etmeyen kişiden kâmil insan olmaz. İhvan, kendi hakikatine seyri sülük ederken hem dünyasını hem de ukbâsını saadete erdirmiş olur. Muhabbetimiz Resûlullah’ın ve Ehl-i Beyt’in muhabbeti, davamız Hak davası olsun. Eğer insan Rahman’ın aynası olacaksa yansıtıcılığının çok net,arı ve duru olması lazımdır. Eğer bir olumsuzlukla, zorlukla karşılaşıyorsak, bu bizim olumsuzluluğumuzdandır. Arz ve semada her ne olursa insan ile ilişkilidir. Sözümüzün ilk müşterisi kendi kulağımız olmalıdır. İslâm şahitlik ile başlar, şuhut ile yaşanır. Ve yine şahitlik ile kemal bulur. Hangi başarı vardır ki uğraşsız gayretsiz ve gönülsüz zuhura gelsin. Aşığın ölümü Hakk’ta vuslat, sonsuzluğa uyanmak ve sonsuzluğu yaşamak olur. Artık etrafımızla ve kendimizle olan kavgamızı bitirip, sevgiyle nefes almanın gayretinde olmalıyız. Kişinin kararlılığı tecellilere gösterdiği mukavemeti kadardır. Aşık hep maşukundan söz etsinler, hep ondan konuşsunlar ister; zaten gayrı şeyler aşığı rahatsız eder. Kişi mutmain olmadıkça kulluğunda, dostluğunda hep hüsrandadır. Cemal aşıkları için gayri olan her şey haramdır. Zikrin esası namazdır, muhabbetullahdır. İhvan, hayatın tamamında Rahman’ın iradesi altında yaşamaya dikkat ve özen göstermelidir. Her şeye rağmen seveceğiz Her şeye rağmen hizmette gayretli olacağız Kulluk, içinde Rabbi'nden başkasını bulundurmayan, gayrilerden boşalmış hiçlik makamıdır. Hayatın ve kulluğun emanetçisi olduğumuzu, bu emaneti taşımamız ve ehline teslim etmemiz gerektiğini hatırdan çıkartmamalıyız. Hayatı hep Hakkça yaşamanın gayretinde olmalıyız. Hayat, bizi kullukta belirli bir kıvama taşımak içindir. Kendine gafil olan, Allah’a arif olamaz. Her varlık Hakk'tandır ve Hak ile kaimdir. Bütün masivalardan arınmak, “ölmezden önce ölmek” Hak’ta ebed olmak; olağanüstü bir azim ve gayret ister. Kişinin kararlılığı, cesareti, azmi ve sevgisi bir arada tekmil olursa; kişinin önünde aşamayacağı engel ve mâni olmaz. Talibin âli ve en yüce değerlere ulaşabilmesi, Allah ve Resûlu’ne olan muhabbeti, sevgisi ile orantılıdır. Hedefimiz ve gayemiz, bugün tevhid noktasında Allah’ı Resulullah’ı ve Ehl-i Beyt’i dünden daha farklı idrak etmek ve yaşamaktır. Tevhid adına bize yapılan teklifatın tamamını yaşamak, bizi kendimize döndürmek ve kendi hakikatimizle tanıştırmak içindir. Tevhid meratiplerindeki yaşam talimlerinin tamamı, bizi kendi ruh derinliğimizdeki iç potansiyelimizden istifade ettirmek adınadır. İhvanın bilip, yapmak isteyip de yapamamasının sebebi kendisinde yetersiz olan kararlılığı, gayreti ve talebidir. Cenab-ı Resûlullah’ın tezahür etmediği hiçbir mekân, mükerrem ve münevver olamaz. Hiç kimse kendi gerçeğine olan seyrinde mürşitsiz yol kat edemez. Kulluk adına yaşanılacak ne kadar âli değerler varsa, bunların tamamı ancak mürşid-i kâmilin nezaretinde ve refakatinde yaşanılabilir. Bâki olabilmenin, sonsuzluğa ulaşabilmenin tek şartı; Hak ile Hak olmak, Hakk’ta ölüp Hakk’ta dirilmektir. Yaşadığımız ne tür olumsuzluk olursa olsun, bizim hedefimize olan iştiyâkımızı arttırmalıdır. Her türlü olumluluk ve olumsuzluktan istifade eden olalım. Ehl-i ihvan hiçbir zaman olumsuzluk adına hesap yapmamalıdır. İhvan, kendisini yargılayan, kendisini öz eleştiriye açık tutan ve kendini kemâle taşıyan olmalıdır. İhvan, ancak telkin edilen hikmetli sözleri, hadisleri ve ayetleri yaşantısına uyarlayarak gayretinde istikamet bulabilir. Kim hidayeti dilerse hidayete ulaşacak; kim hidayete ulaşmak istemezse Rahmân da ona hidayet etmeyecek. İnancı olmayanın istikameti olmaz. İnsan-ı asli Allah’ın aynasıdır. Nurun olduğu yerde zulüm, dinin olduğu yerde kin, sevginin olduğu yerde nefret olmaz. Ehl-i ihvan demek arif olan gerçeklere eren demektir. Herkes tercihinden yönelişinden meyil ve rızasından sorumludur. Nimete ulaşmak için mutlaka hizmete talip olmalıyız. İhvan düşünmekle, keşfetmekle ve gayret ile kemâlat bulur. “Rabbim” diyen için zaten zorluk yoktur. Hedefi olmayanın istikameti de olmaz. İslam, aslen teslim olmak ve selamet bulmaktır. NAMAZ VAKİTLERİ
rüyada bebeğin altını ıslattığını görmek