Faiz artışı, borsada oynayan yatırımcılara zarar. Peki faiz deyince akla ilk gelen kurum bankaların durumu nasıl? Öncelikle şöyle bir makroekonomik gerçeklik var: Yükselen faiz, bankalara zarar ettirir.
u8JLI. İngilizce 1. side; part, portion; area, region; direction Sandığın üst tarafı ceviz. The top part of the chest is walnut. şehrin o tarafında oturuyor. She lives over in that part of town. Ne taraftansın? What part of the country are you from? Fatih taraflarında bir yerde oturuyor. He lives somewhere in the neighborhood of Fatih. Seni her tarafta aradım. I´ve been looking for you everywhere. Boğaz´ın Asya tarafında on the Asian side of the Bosphorus. Sağ tarafına bak! Look to your right! Rüzgâr ne taraftan esiyor? What direction´s the wind blowing from? Nehir tarafına doğru gidiyordu. He was heading towards the river. 2. party to a contract, in a legal proceeding; litigant. 3. side one particular side, position, or group as opposed to another işin kötü tarafı the unpleasant side of the matter. Bizim taraf maçı kazandı. Our side won the match. Onun baba tarafında delilik var. There´s madness on his father´s side of the family. O meseleye ne taraftan bakarsan bak halledilmesi imkânsız. No matter how you look at it, that problem remains insoluble. Herif bir taraftan parasızlıktan yakınıyor, öbür taraftan kalkıp karısına kürk manto alıyor! The fellow complains about his lack of money, and then he ups and buys his wife a fur coat! öte taraftan on the other hand. 4. used in formal language to show the agent of a passive verb Bu nişan büyük babama padişah tarafından ihsan edilmiş. This medal was bestowed on my grandfather by the sultan. Ancak belediye encümeni tarafından onaylanmış ruhsatlar geçerli sayılacaktır. Only those permits which have received the approval of the municipal council will be deemed valid. 5. used in formal language to indicate a person Merhum zevcinizin evrakı tarafınıza gönderilmiştir. The papers of your late husband have been forwarded to you. 6. behalf Dayım tarafından geliyorum, sizden bir ricası var. I´ve come on behalf of my uncle to ask a favor of you. 7. used with an adjective Ucuz tarafından bir ayakkabı istiyorum. I want a cheap pair of shoes. Bunları ucuz tarafından aldın, değil mi? You bought these on the cheap, didn´t you? ––a çıkmak/olmak /dan/ to be for someone; to side with someone. –– taraf here and there, in various places Bugün ıstanbul´a taraf taraf yağmur yağdı. We´ve had scattered showers in Istanbul today. –– tutmak to take sides. ––ını tutmak /ın/ to side with.
0336 Son Güncelleme 1146 TAKİP ET Bir satıcı piyasada satın alma pozisyonu açtığı zaman piyasadan bir ürün satın almış olur. Pozisyon kapandığında ise o ürün yeniden piyasa sürülmeli, yanı satılmalıdır. Alıcılar boğa olarak isimlendirilir ve ürünün değerinin artacağını bilirler. Satıcılar da o ürünün değerinin düşeceğinin bilincinde olarak işlem yaparlar. İşlemler sürecinde satış ve alış durumlarına göre bazı emir tipleri kullanılır. Bu emirler anlık veya zaman aşımlı olabilir. Anlık emirlerde işlem bekleme yapılmadan açılır. Ancak bekleyen emirler söz konusu olduğunda piyasada belirlenen rakama ulaşılmadan pozisyon açma imkânı verilmez. Borsada buy ne demek? Buy kelimesi borsada da İngilizce olan kelime anlamı ile kullanılır. Almak anlamına gelir. Bir alıcı piyasada pozisyon açtığı zaman karşısına iki farklı fiyat çıkar. Piyasa fiyatından yüksek olan alış fiyatı üzerinden işlem yapmak isteniyorsa uzun bir pozisyon açılır. Bu sebeple yatırımcılar gelende buy kelimesi yerine long derler. Borsada sell ne demek? Satmak anlamına gelen sell kelimesinin borsadaki kullanımı da aynıdır. Yatırımcılar piyasalara sunmak ve satmak istedikleri ürünlerini satarlar. Ellerinde herhangi bir ürün yoksa ve piyasalarda fiyat düşüşünün hızlanacağını ön gördüyse sell işlemi yapar. Bu işlem yatırımcılar tarafından genel olarak short kelimesi ile anılır. Short yapıldıysa yatırımcı piyasanın düşüş durumuna göre bir pozisyon almış anlamına gelir. Buy stop ise cari piyasadaki fiyattan daha yüksek bir seviyede alış yapabilmek için kullanılır. Bekleyen bir emir türüdür. Short pozisyonlarda varlıklar aynı cins yükümlülükleri karşılayamaz. Borsada bu durum açık pozisyon olarak da bilinir. Buy limit nedir? Alış limit emri anlamına gelir. Borsada işlem yapılırken ürünün piyasa fiyatının da üzerinde bir fiyattan alış işlemi yapmak için bir emir verilir. Bu emir tipi Buy limit olarak adlandırılır. Sell limit nedir? Satış limit emridir. Döviz piyasalarında ya da borsada satışı yapılacak olan ürünün piyasadaki fiyatından daha yüksek bir rakamla satılması verilecek emire bağlıdır. Bu emire sell limit denir. Yatırımcılar sell stop ifadesini de kullanırlar. Piyasadaki fiyatlardan daha düşük bir seviyede satış yapabilmek için verilen bekleyen türde emir tipidir.
borsada taraf bilgisi ne demek